bir sürü oyun malzemesi
binlerce, milyonlarca, milyarlarca bulmaca
üstüne üstlük rastlantı, hatta kaos
bedenin ihtiyaçları, beynin hazları
beden/beyin'in acıları
milyarlarca doğup ölen beden/beyin'in rastlantısal rastlaşmaları
buluşmalar, konuşmalar, paylaşmalar, dokunmalar, sevişmeler
sürer gider
her yeni nesil yeni bir ideal sandığı aynı umudu kalbine yerleştirir
peşinden koşturduğu bir hedef yapar
oysa hedef değil yakıtıdır aslında
hedef yoktur, yolculuk vardır, hedef yakıttır, tüketilene kadar yolculuk yürür
yok hayır bunlar değildi söyleyeceklerim
bambaşka şeyler söyleyecektim
ama anlaşılan artık başka bir şey söyleyemez oldum
söylenecek bir tek bu kaldı
bunun milyarlarcası ve hepsi teker teker bir hiç sonuçta
ama bu çığırlar açıyor dediğimiz yeni teknolojiler
yeni değiller
aslında eskinin hep varolmuş olan ihtiyaçsal ve evrene has boyutlarının
uzatılmış halleriler sadece
ve onların da bizim gibi gidebilecekleri bir yer yok
sadece yolculuktan ibaretler
en küçük ve en büyük
mikro ve makrokozmos da öyle
bu yol kenarına sıralanmış tuzaklara basmadan yürüyebilirsen aslında farkında olmayabilirsin anlamsızlığının
sonsuz bir tekerleğin içinde dönen bir fare olduğunu anlamazsan koşmaya devam edebilirsin
ve durmaktan bir farkı da yoktur aslında
tuzak sadece seçkin bir zümreye has özel bir işkencedir
sadece insan soyunun en iyi mahsulü olan oğulları ve kızları layıktır bu özel eziyete
sadece onlar bu basılmasın diye yoldan özenle uzaklaştırılmış
ve türlü karmaşık düzeneklerin içerisine gizlenmiş tuzakları
-yo hayır, görünmeden tuzağa düşülsün diye değil, tam tersine-
bitip tükenmez bir enerjiyle, yorulmadan, adeta kudurmuşçasına arar ve bulurlar
yok hayır bunları da söylemeyecektim aslında
ama hep bunları söyler oldum
bunu da demiştim sanırım
bu yüzden belki de
binlerce yıl önce yaşamış o insanların bilgeleri
bizden daha az şey görmüş değillerdi
hatta beyinleri daha az bulandığından ve muhtemelen mideleri
ve daha az oyuncakları olduğundan -şüphesiz
çok daha berrak bir görüye sahip olmaları muhtemeldir
eğer dinin ve inançların
soyun ve toplumsal dayatımların
ve keşfetmekten sıkılacak kadar uzun olmayabilen yaşamın
pençesinden kurtarabilmişlerse kendilerini
bir şey bulmuş olmalılar, bir kestirme çıkmaz sokak
denizde sonlanmayan bir ırmak
bunu mu söyleyecektim bilmiyorum
pek de bir önemi yok aslında
(Bursa - 23.01.2016)