14 Haziran 1999 Pazartesi

konuş deniz sana geldim

I.
“karmaşa” derdim
bu karanlığa
görebilseydim.
hiç tadamadığım.
eski bir tadı vardı.
onlar “gerçek” dediler ona
ben inanmadım.
İnansaydım
bilirdim
olmadığını.

II.
gök gürledi.
kendi kendine becerdi bunu işte.
sonra?
sonra ben
garip bir yağmurun altında konakladım,
kanımı soluyan damarlarımı boşalttım geceye.
sonra?
sonra biri ağladı
çok çok uzaklarda.
belki de ben.
kim bilir.

III.
hep ağladılar
onlar.
denizin dibine gittiler
kararlaştırmışçasına.
deniz dinledi onları.
deniz:
sadece gemileri yüzdürmez.
deniz yalnızdır.
çırpınışlarını dalga sanırlar.
onlar hep ağladılar
ve deniz
yorulmadı.
peki ben kimim?
peki onlar kimdiler?
peki karanlık nedir?
ben “karmaşa” derdim
görebilseydim.
onlar “gerçek” dediler.
ağladılar.
“gerçek”.
inansaydım bilirdim olmadığını.
hepimiz ağladık.
bir tek deniz,
bir tek o
sustu içimizden.
hiç tadamadığım
eski bir tadı vardı.
yorulmadı susmaktan.

IV.
“konuş deniz”
“sana geldim”.

V.
“geldim deniz”
“konuşsana”.

                                                           Ankara - 14.06.1999

9 Haziran 1999 Çarşamba

2

Bir kelimedir “yalnızlık”.
Tek bir kelimedir.
“İki” gibi...


                                                           Ankara - 9.6.1999