-ne diyorduk?
-hiçbirşey.
-ah !.demek başladığımız yere döndük.
-hiçbir şeyden mi başlamıştık?
-evet sanırım..
-öyleyse yeniden başlayabiliriz,
-niçin olmasın? önce sen başla.
-ne diyorduk?
-hiç birşey...

f.edgü.

gecekondu x

gece kondu
yüreğime
uykumda
çıplak bir kelebek gölgesi gibi
hayalin...


                                           Bursa - 26.11.2011

kırıntı

hafıza balığı

(Bursa - 24.11.2011)

kırıntı

kendimi paylaşıyorum seninle...
(Bursa - 17.11.2011)

kırıntı

kendime baktığımda
aynalar görüyorum
(Bursa - 14.11.2011)

kırıntı

dünya:
siyah renkli, beyaz renkli
ülkeler yamru yumru
üzerime doluştu
(Bursa - 29.10.2011)

kırıntı

zaman kapanmayı bekleyen bir yaradır
(Bursa - 06.10.2011)

kırıntı

gökyüzünü paylaşır
martılar ve bulutlar
(Bursa - 29.09.2011)

kırıntı

bir bakarsın
düşüverir dalından
yalnızlık...
(Bursa - 28.09.2011)

kırıntı

gölgeleri giyinip üzerine
(Bursa - 13.08.2011)

boşalan

içimde bir yerlerde zamanın oyarak büyüttüğü bir boşluk

günlerin giderek beni azalttığı

damla damla benden buharlaştırdığı

gücümden tüketerek çoğalttığı bir hiçlik

geçen saniyelerin biriktirip durduğu bir yokluk

sağırlığıma haykırıp duran bir sessizlik

dağılıp çözünen içimde.

bir ses ver

boşluğuma dolacak

zamanın götürdüklerini

yerine koyacak...

                                                 Bursa - 07.06.2011

kırıntı

sana yakınlığın ötesindeki
bir sonraki düne varıyorum
sensizliğin bu kadar uzağında olduğum
bambaşka yeni bir olmayan güne
(Bursa - 12.05.2011)

kadıköy sensizliği

içimde beklenmedik bir kadıköy sessizliği ve ben
yürüyen, gülümseyen, içerleyen
uzun zamandır olmamış gibi
ve ben sürüklenen sessizliğiyle öyle
içimde bir kadıköy renksizliği
ellerim kendi halinde karman çorman
gözlerime tırmanıp duran
dudaklarımın öpüşmezliği
grileri birazcık kırmızımsı
yapmacık unutkanlığı yeteneksiz
içimde bir kadıköy sensizliği
içimde bir gereksiz sevecenlik
kendisiyle uğraşıp duran bir hiç
kandan bir dalga kıyılarıma vuran
bir uyuşukluk içimde kıvranıp duran


                                          Kadıköy - İstanbul - 01.05.2011

kırıntı

düşlerimin kanında yıkadığım anılar
(13.03.2011)

deneme

Bir pizzada mantar, zeytin, salam, biber, un, yumurta nasıl birbirleriyle alakasız kaynaklardan bir araya gelmişlerse ama biz yerken çok hoş bir tat sağlayacak şekilde uyum gösteriyorlarsa, ben de şimdi Osmanlı camilerine bakarken, 1950’lerin caz müziklerini dinliyorum. Elimde Japon malı bir mp3 çalar…

(Kadıköy-Beşiktaş vapuru - 26.12.2010)

kırıntı

yalnızlık bir çıkmaz sokak
geri dön...
(Bursa - 21.02.2011)

kazazede

batan bir geminin ardından
okyanusun ortasında kalakalmış gibi
batan bir aşkın ardından
kayıp bir ruhun ortasında kalakalmış...
ben...
                                                               Bursa - 18.02.2011

kırıntı

soyundun
şeffaflığını
(Bursa - 08.02.2011)

kırıntı

işte bir yarım adım

içime ilerleyen

(Bursa - 05.02.2011)

kırıntı

bir boş sokak gibiyim…

yağmurun üşüdüğü bir cehennem yüreğim

yağmurun üşüdüğü ıslak bir cam

yağmurun yağmaya üşendiği bir orman

(Bursa - 26.01.2011)