21 Ocak 2025 Salı

hayalet

o adam gitti
büyük çiçekler hayal et
hayalet güneşler
sessizliğini sayıkla
atomsuz bir evren gibi
imkansızlığı kanıtla

18 Aralık 2024 Çarşamba

kırıntı

sesim ıslandı yağmurda
zamanın eli
dokunmadık yer bırakmadı

11 Aralık 2024 Çarşamba

kırıntı

yaşamayı seven insanların dansları
sallanarak önümden geçip gidişleri
oyalanmaları zamanlarının sonsuzluğunda
oyalanmaları bitmezmiş gibi zaman
oyalanmaları ecelsiz
ecelsizliklerinin damgasını taşımaları yayvan gülüşlerinde
 
yaşamaya katlanan insanların yorgunlukları
sessizliklerinin ardında taşıdıkları karanlık
camlardan dalıp gidişleri boşluklara
oyalanmaları karanlığın sonsuzluğunda

yaşamaya katlanamayan insanların kararsızlıkları

4 Kasım 2024 Pazartesi

kırıntı

karanlığı içime çektim
o içine çekmeden beni
bir kapı kapandı sandım
bir kapının sesi sandım
suratındaki

ne kadar da güzel sessizlikler var
hiç bilmediğim

31 Ekim 2024 Perşembe

bodoslama

ve sonunda eşikler aşıldı
içimi dolduran dumandan
görünmez hale geldi zaman
ışıklar bulandı
basitlikler saklandı

basit hiçbir şey kalmadı
oturup çay içmek
havadan sudan boşluklarla konuşmak
her şeyi yavaş yapan o insanlar kalmadı
sıkılmayı özledim
göğsümden dolup taşan
ne yapacağımı bilemediğim zamanı özledim
elim ayağıma dolaşırdı yaşamdan
basitliğin heyecanından delirirdi hayallerim

beynimizi delip geçti kaos
bak her yerim çeşit çeşit kararsızlık


yamuk yumuk yaraların yarısı

ah dostum
dostum yok musun
sulardın gölgelerini çiçeklerin
yağmur altında - bulut üstünde
ne çok zamanı aşındırdık cahilce
dokusunu zedeledik hayatın
küstü bize tüm anlamlar
ve anlamsızlık tanrıları
hiçbir gerçeklik bırakmadılar bize

nereden gelir ki bu yollar
bu sözcükler konuşmalar
nereye gider bu insanlar
kalmadıkları zaman
kalamadıkları zaman bizimle

biriktirdim saçlarımı
zaman biriktirdi beni
çiğneyip tükürdü tek tek yaşlarımı
tozlu yolları yadırgamazdım
yürür giderdim korkunç sokaklarla dolu semtlere
korkunç yüreklerle dolu ellere
korkmuş çocuklarla dolu evlere
girer çıkardım durmadan

şimdi ufacık bir fısıltı görsem köşede
korkacağımı sanırım
korkmaya hazır büzüşürüm
dizlerimi saran kollarım bekler
kollarıma dokunan dizlerim bekler
trenden inen yağmurlar bekler 
hepsini görürüm

ben öğrenmeyi unuttum
hatalarımı anlamayı unuttum
cebimdeki kimliğimi
yüzündeki fotoğrafı
uçup giden oksijeni unuttum
bir şey bilmediğimden olsa gerek
yaşadıkça öldüğümden olsa gerek
anlayamamış olduğumdan olsa gerek
içimde bir hastalık
yarasız kanıyorum
boşalmıyor damarlarım


2 Ağustos 2024 Cuma

kırıntı

seviyorum dağınık duruşlarını
fotoğraflarda
eski insanların
heybetli meydanlarda


10 Temmuz 2024 Çarşamba

kısırdöngüler

bir şey yapmadan bekliyorum
bir şeylerin olmasını
sonuna kadar
bekliyorum
her şey için artık geç olmasını
ben böyle öğreniyorum
ve böyle öğreniyorum
hiçbir şey öğrenmemiş olduğumu da

ancak zaman gösterebilir
yanıldığımı
gösteriyor da


27 Haziran 2024 Perşembe

Pencerende - 2

                                                            Dilek'e
bazen unutuyorum kendimi
bazen derken sık sık
unutuyorum kendimi
unutuyorum kendimi ve
başım dönüyor yok olmaktan

bazen başım dönüyor
yok olmaktan değil de
onu hatırlamaktan
onu hatırlayıp durmaktan
yoruluyorum bazen
yoruluyorum da denemez aslında
farkında olmuyorum çünkü

sonra sessizliği çıkıp geliyor
kendisi gelmese de artık
sessizliği uğruyor yanıma
sessizliği demek de yanlış
çığlıklara benziyor çünkü
her gelmeyişi

eskiden pencereye kuşlar gelirdi
gençtim camdan bakardım
göremezdim kuşlardan ötesini
şimdi yoklar
kuşlar
pencereler
gençlik
her şeyin gidişine alıştım 
sanmıştım oysa
bazen unutuyorum kendimi

                                                                               İstanbul, 27.06.2024

17 Haziran 2024 Pazartesi

nekropol

şehir mezarlıkları
şehrin dışında beklerler
ölülerini

şehir büyüdükçe
şehir işgal etmez mezarlığı
mezarlık ele geçirir şehri
şehir mezarlığa dönüşür

liberation

misyon

bu dünyada bir misyonumuz mu var?
varsa yazıklar olsun
beni harcayana
beni sürüye kurban edene
beni ben değil biz yapıp sonra da ayrıştırana 

                                                                    Küçükyayla, 17.06.2024

12 Haziran 2024 Çarşamba

kırıntı

artık tat almalıyım - almalıydım
bu tatsızlıktan kendime
yeni aromalar çıkarmalıydım
damıtmalıydım esanslarını
yaşayamadığım düşlerin

bir çilek tarlasında bağdaş kurup
yağmurla yıkanmalıydım
ağlamama gerek kalmadan