6 Kasım 2019 Çarşamba

delicate

daha
dokunmayı aklından geçirdiğinde
dağılır
hayat

kemiklerin
ince cam
en ufak bir meltemde
kırılırlar


2 Kasım 2019 Cumartesi

iz

kitap o kadar güzeldi ki:
okumaya kıyamadım

Daniel Todd Gilbert - Stumbling on happiness  -A.A. Knopf (2006)

3 Eylül 2019 Salı

kırıntı

bu tadı biliyorum
bu tatsızlığı

Güneşli - İstanbul 03.09.2019

21 Ocak 2019 Pazartesi

susuz

sanki uçsuz bucaksız ve dipsiz
tertemiz bir gölün içindeyim

susamışım
hayır dahası
susuzluktan ölüyorum

kana kana içiyorum tertemiz suyunu gölün
hiç fayda etmiyor
doymuyorum
suzuzluğumu giderebilecek hiçbir şey bulamıyorum
suzuzluğumu giderebilecek hiçbir şey bilmiyorum

sanki
susuzluğumda boğulacağım

                                                Halkalı - İstanbul, 21.01.2019

20 Aralık 2018 Perşembe

bilinmeyenin duvarları

bilmiyordum
yola çıktım
yol bana çıktı
bilmiyordum

bildiğim tüm şarkıları unuttum

                                        İstanbul, 20.12.2018

10 Aralık 2018 Pazartesi

kırıntı

hayat: gelip geçici bir ölümsüzlük

                                        İstanbul - 10.12.2018

3 Temmuz 2018 Salı

kırıntı

sesim bir an durakladı
ve içimi sardı güneş

                                    Bağcılar - İstanbul - 03.07.2018

disorder

ben nereden bileyim cynefin'i
zaten çiçeğim burnumda benim
ya da yoksa yüreğim mi

elim kolum bağlı durur
çökmüş görünürüm aynalarda
sorsanız hiç bilmem nasıl yaşanır
gören olmamıştır hayal kurduğumu
inadım tutar sık sık
kimseyle konuşmam

yani ben nereden bileyim cynefin'i
hiç yanımda olmadılar ki
dudaklarımı sarkıttığımda
ve kendime saklandığımda
hiç yalnız bırakmadılar ki

                                        Bağcılar - İstanbul / 03.07.2018

post mortem

herkes gibi ben de biraz öleyim
kemik suyu, kas ve biraz sızıntı
gözlerime yapışan bu sıkıntıyı
hangi isyankar toprağa gömeyim?

bırakayım suya, havaya, toprağa
sesimi, susumu, sözlerimi
umudumu, umduğumu, umrumu
karanlığa alışan gözlerimi

açık yaraların açık gülleri
içime dolanır nemli dilleri
oyalanır ellerimde elleri
avucumda bir ankanın külleri

                                               Bağcılar/İstanbul - 03.07.2018 

22 Mayıs 2018 Salı

kırıntı

ölecek insanlarla aynı odada
gülüyor, konuşuyor, yutkunuyoruz
ölüm susuyor dinliyor ama sonunda
bir tek o konuşacak

yüksek çekim

çiçekleri ezmeden zor
o yalçın dağa tırmanmak
kuşları ürkütmeden zor
o kızıl meyveyi koparmak
beni durdurma
başım dönüyor
düştüm kalktım tırmandım
beni durdurma
yaralandım
boyun eğdim tırmandım

ateşi kucakladım
içime sıçradı duman
can gitti
sonsuz çölün kıyısında ormandım

su bitti

                                                          İstanbul - 22.05.2018

16 Nisan 2018 Pazartesi

kırıntı

kıyısız bir ırmağın ortasında
yıldızsız, bulutsuz, kimsesiz

o sarı çizgileri
şeritleri
çiçek özleri
beni

sonunda kıyıya vurdum