13 Şubat 2024 Salı

Silik Kırmızı Çizgiler

Önceleri işe Marmaray + Metro ile gidiyordum. Halkalı Marmaray İstasyonu'na park parası veriyordum. 
İşe arabayla gidenlere, hele tüneli kullananlara savurgan, hesap bilmez kişiler olarak bakıyordum. Onları hemen yabancılaştırmıştım.
Üstelik her gün Marmaray - Metro arası yürümek, merdiven çıkmak, ofise yürümek de beni fit tutuyordu. Ayrıca Marmaray'da oturup çalışıyordum.
Halkalı Marmaray İstasyonu'nda park ücreti 20 TL'idi, sonra 50 oldu, sonra da 100 TL.
Bu park parasını vereceğime arabayla giderim daha karlı çıkarım dedim. Erken çıkınca arabayla 36 dk da işe gelebiliyordum. Marmaray ile 75 dk kadar sürüyordu.
Marmaray ile gitmek enayilikmiş diye düşündüm. Çünkü çok vakit kaybediyormuşum.
Sonra geç çıkınca trafik tıkandı. Dur kalk trafikte yakıt tüketimi çok yüksek, parayı yakıta vereceğime, tünelden gitmek daha karlı bile olabilir diye düşündüm. Üstelik işe erken giderek şirketime daha fazla katkıda bulunabilirim. Ayrıca yakıtın çevreye saldığı karbon emisyonunu azaltmak da çok çevreci bir davranış olur.
Home Office çalışanları hiç anlamıyorum. Evde nasıl konsantre olup verimli iş yapıyorlar. 
Ya hiç çalışmayanlar… Dünyaya hiçbir şey katmıyorlar.
Peki bunlara da empati yaparsak kırmızı çizgiyi nereye çekeceğiz?