21 Ekim 2012 Pazar

flowers of the forest

hormonlar bastıktan sonra damarlarımı
kendimi o yaşadığım ormanda buldum
o ormanda
o çürük kokuları biriktiren ormanda
karanlık bir sessizlik oldu
sen gittin...
ve bir tarla gibi sürdü beni yalnızlık
düşlerimin ortasında
yapayalnız kalakaldı yüreğim

sen gittin
kanatlarım uçuyorlar da sanki
ben hala düşüyorum
içimi kışlar bastı
sen sayfanın ortasında bir kelebeksin
senin "ben"lerin yok
üşüyorum

bir sokak lambası gülüyor
camın önünde
köpek gibi gölgeleri olan duvarlar yaratıyor
köpek gibi hırıltıları olan bir şehirde
ışıklar yarışıyor
birbirine karışıyor hayaletleri
korkarak kaçışan
duvarların gölgeleri kavuşuyor
yüreğimden elime alevler bulaşıyor

sen gittin
bir boşluk bıraktın içimde
küçük çilekler gibi yuttuğum o umut
artık o boşlukta dolaşıyor

                                          Bursa - 21.10.2012