27 Haziran 2024 Perşembe

Pencerende - 2

                                                            Dilek'e
bazen unutuyorum kendimi
bazen derken sık sık
unutuyorum kendimi
unutuyorum kendimi ve
başım dönüyor yok olmaktan

bazen başım dönüyor
yok olmaktan değil de
onu hatırlamaktan
onu hatırlayıp durmaktan
yoruluyorum bazen
yoruluyorum da denemez aslında
farkında olmuyorum çünkü

sonra sessizliği çıkıp geliyor
kendisi gelmese de artık
sessizliği uğruyor yanıma
sessizliği demek de yanlış
çığlıklara benziyor çünkü
her gelmeyişi

eskiden pencereye kuşlar gelirdi
gençtim camdan bakardım
göremezdim kuşlardan ötesini
şimdi yoklar
kuşlar
pencereler
gençlik
her şeyin gidişine alıştım 
sanmıştım oysa
bazen unutuyorum kendimi

                                                                               İstanbul, 27.06.2024

17 Haziran 2024 Pazartesi

nekropol

şehir mezarlıkları
şehrin dışında beklerler
ölülerini

şehir büyüdükçe
şehir işgal etmez mezarlığı
mezarlık ele geçirir şehri
şehir mezarlığa dönüşür

liberation

misyon

bu dünyada bir misyonumuz mu var?
varsa yazıklar olsun
beni harcayana
beni sürüye kurban edene
beni ben değil biz yapıp sonra da ayrıştırana 

                                                                    Küçükyayla, 17.06.2024

12 Haziran 2024 Çarşamba

kırıntı

artık tat almalıyım - almalıydım
bu tatsızlıktan kendime
yeni aromalar çıkarmalıydım
damıtmalıydım esanslarını
yaşayamadığım düşlerin

bir çilek tarlasında bağdaş kurup
yağmurla yıkanmalıydım
ağlamama gerek kalmadan

7 Haziran 2024 Cuma

put down (knock knock)

dünya
boş olduğu kadar
yapamadığım şeylerle de dolu
hacca gitmek kadar
öldürmekle de
putların yerine insanları koyup
devirmekle de...

                                            07.06.2024
                                                      İstanbul