annem gençti
pencereden bakardı güneş
ağaçlar meksika akşamları kokardı
sıcak sindiği duvar çatlaklarından
dışarı çıkmaya korkardı gündüzleri
birikirdi kuytularda
geceye saklardı kendini
başıbozuk camekanlı dükkanlara
üşüşürdü gölgeleri düşleri
bazen de geçmeyen çocuklukları
kasaba insanlarının
öğle uykusuna boğulurdu sapsarı
sokaklar
sonra perdelerin arasında
o kırmızı elbiseli kız
ilk gördüğümde bile tanıdık gelen
o sıkılmış bakışları
aynalara sakladığı yalnızlığıyla
iskemleye kurulur
şarkı söyler gibi ağlardı
beni izlerdi sessizliği
ikindi çöktüğünde sokağa
fırlar gibi uykusundan
dans ederek çıkardı
kapılardan geçerdi
rüzgara fısıldardı
şerbet gibi akardı üzerinden
sarhoşluğu
içim bayılırdı
gizeminden
sevsin beni
ama hiç bitmesin
gibi sanırdım
dünyayı
Bursa - 13.05.2015
Etiketler
kırıntılarım
(281)
şiirlerim
(139)
denemelerim
(32)
yarım şiirlerim
(30)
nadasta
(5)
giriş cümleleri
(1)
13 Mayıs 2015 Çarşamba
kırıntı
su gibidir
tutamazsın
eline yüzüne bulaşır
çekirdekler doğurur
sonra içine düşer zaman
içinde tohumlar yumurtlar
içimin çekirdekleri çürüdü
içimin çekirdekleri dondu
dudaklarım üşüştü dudaklarına
zaman söndü
çok bekletti
elleri
elleri
su gibidir
tutamazsın...
(Bursa - 13.05.2015)
tutamazsın
eline yüzüne bulaşır
çekirdekler doğurur
sonra içine düşer zaman
içinde tohumlar yumurtlar
içimin çekirdekleri çürüdü
içimin çekirdekleri dondu
dudaklarım üşüştü dudaklarına
zaman söndü
çok bekletti
elleri
elleri
su gibidir
tutamazsın...
(Bursa - 13.05.2015)
8 Mayıs 2015 Cuma
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)